Kişiselleştirilmiş satış tekniği sayesinde daha etkili dönüşüm oranlarına ulaşın. Her müşteri farklıdır, bu nedenle hepsine ayrı ayrı müdahale etmek gerekecektir. Eldeki verilerle müşterilere tek tek nasıl ulaşılabilir?
Kişiselleştirilmiş satış ne işe yarar?
Klasik ticarete göre e-ticarette müşteri davranışlarını izleyebilmek daha kolaydır. Gelişen e-ticaret sektöründe, özellikle Z kuşağı, artık bireysel anlamda ilgi bekliyor. Aradığı ürüne hızla ulaşmak veya istediklerinin karşısına çıkmasını bekliyor.
Kişiselleştirilmiş satış tekniği tam olarak bu noktada devreye giriyor. Elde edilen veriler aracılığı ile müşteri davranışını, ürün etkileşimini ve site ziyaretçilerini ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Bu davranışları analiz etmek ve kişiselleştirilmiş satış tekniği için kullanmak dönüşüm oranlarına büyük etki gösterecektir.
Kişiselleştirilmiş satış sayesinde; tüketicilerin ürüne ulaşım hızı artar. Hedeflenen asıl amaçlardan biri de müşterinin kendini özel hissetmesidir. Kendine özel bir ürünle karşılaşan tüketici, markadan tekrar alışveriş yapma eğilimi gösterir. Bu sayede reklam gelirlerinden tasarruf edilecektir.
Satış stratejisini doğru uygulayabilmek oldukça önemlidir. Hatalı strateji sonuç vermeyecektir. Ürünün kendisini kime satacağınız, bunu hangi kanaldan ulaştıracağınız ve hangi dönemde tanıtım yapacağınız çok kritiktir.
Kişiselleştirilmiş satış türleri
Kişiselleştirilmiş satış yapabilmek için birden fazla kanal ve bunlara uygun yollar kullanılabilir. Bu türleri genel olarak dört farklı başlığa ayırabiliriz.
Benzer davranışları taklit etme
Bireyleri satın almaya iten en büyük etkenlerden biri de çevresidir. Kişiler aile üyeleri ve arkadaşlarından duydukları ürünleri almaya daha çok meyillidirler. Çünkü ürünün faydasını canlı canlı görmüşlerdir. Bu nedenle tüketicinin çevresinin incelediği ürünleri göstermek iyi bir fikirdir. Siteye kayıt yaptıran bir tüketici, sosyal medya hesabı ile bağlantı kuruyor ve listesine erişime izin veriyorsa, arkadaşlarının satın alma davranışlarındaki verilerden faydalanılabilir.
Amazon bu özelliği en etkili kullanan algoritmaya sahip. Ürünü satın alan tüketici “diğerleri buna da göz attı” bildirimi ile ihtiyacı olabilecek olan diğer bir ürünü de sepetine ekliyor. Başarılı eşleştirmeler sayesinde satışlar da artış gösteriyor.
Benzer bir yöntemi kitap yurdu da uyguluyor. Alınan kitabın yanında en fazla alınan diğer kitabı kampanya ile pazarlayan marka, sipariş sayfasında da ek ürünleri göstermeye devam ediyor.
Kişiselleştirilmiş içerikler
Bu örneğe daha çok e-posta pazarlamada rastlayabiliriz. Kişi ismi ile özelleştirilmiş fırsatları bildiren e-postaların yanında özellikle sosyal medya üzerinden de oldukça yaratıcı örnekleri hazırlanabilir. Yöntemin etkili olabilmesi için A/B testleri ve hatırlatıcılar kullanmakta yarar var.
E ticaret sitesi gezinme verilerine dayalı kişiselleştirme
Tüketici, e ticaret sitesine girdiğinde ne yapıyor? Tek tek bu verilerin işlenmesi ve buna uygun olarak bir kişiselleştirilmiş ürün sunumu yüksek oranda kar oranı anlamına geliyor. Örneğin site içerisinde ayakkabı sekmesine giren bir müşteri, basketbol ayakkabısı incelediyse bir sonraki ziyaretinde ana sayfada basketbol ürünleri önerileri ile karşılaşabilir. Bunu sağlamak, müşteri memnuniyetini de beraberinde getirecektir.
Üçüncü taraf verilerini kullanmak
Üçüncü taraf verileri sayesinde reklam bütçesinde büyük bir tasarruf sağlanabilir. Artık günümüzde bireyler herkese gösterilen genel reklamlardan rahatsızlık duymaya başladı. Daha özelleştirilmiş reklamlar, daha etkili bir marka izlenimi sağlama açısından önemlidir.
Üçüncü taraf verileri ile hangi tüketiciye, hangi dönemde hangi ürünü göstereceğiniz ve bunu hangi kanaldan yapacağınızı analiz edebilirsiniz. Bu sayede birden fazla reklamı daha spesifik gruplara ayrılmış hedef kitlelerine ayrı ayrı gösterebilirsiniz.